Bu Blogda Ara

Sayfalar

26 Mart 2017 Pazar

ZEYTİNYAĞI VE KANSER

Kanser gelişmiş ülkelerdeki ölüm nedenlerinin en başında gelmektedir ve ne yazık ki hızla
yaygınlaşmaktadır.
Günümüzde, beslenme biçimi ve kötü huylu tümörlerin gelişimi arasında bir ilişki bulunduğu bilinmektedir. Hücre oksitlenmesi kanser oluşumunda en önemli risk faktörlerinden biridir: hücre oksijene ne kadar duyarlıysa kanser olma riski de o kadar artar.
Beslenmeyle yakın ilişkide olan kanser çeşitleri kalın barsak, prostat ve meme kanseridir. Yapılan en son araştırmalar, tüketilen yağ miktarından çok yağın çeşidinin kanser oluşumuna etkisi olduğunu göstermektedir.
Kanser Nedir?
Kanser, genellikle kontrolden çıkan hücrelerin sürekli çoğalmalarıdır. Tümör adı verilen bu hücreler topluluğu, vücut dokusunun bir bölümünün anormal büyümesi sonucunda oluşur. Tümörler iyi ya da kötü huylu olabilir.
İyi huylu tümörler, hücreleri etrafa yayılmayan, olduğu yerde duran tümörlerdir. Lokal bir hücre topluluğu oluştururlar. Büyüdüklerinde kapsül biçimini alırlar ve çok nadir olarak ölüme sebebiyet verirler.
Diğer yandan, kötü huylu veya kanserli hücreler geliştikleri dokuyu istila ederler. Genellikle kan damarlarına ve lenf sistemine geçerek başka bölgelerde metastaz diye bilinen ikincil tümörler oluştururlar. Büyüme hızı ve metastaz tümör tipine göre değişkenlik gösterir.
Çeşitli dış etkenler (fiziksel etkenler: radyasyon; kimyasal faktörler: yiyeceklerdeki çeşitli bileşenler) ve genetik faktörler tümör oluşumunda rol oynarlar. Kanser çeşitlerinin bir çoğunda çevresel faktörler en önemli etkendir.
Epidemiyolojik çalışmalar, zeytinyağının bazı kötü huylu tümörler (meme, prostat, rahim, sindirim sistemi, ...) karşısında koruyucu etkisinin olduğunu göstermektedir.
Bir çok araştırma çalışması zeytinyağının meme kanseri riskini azalttığını belgeliyor. Zeytinyağının temel yağ kaynağı olduğu sağlıklı bir beslenme şekli, kanser riskini belirgin bir şekilde azaltmaktadır. Bunun nedeni, kanser yüzünden oluşan hücre mutasyonlarının, beslenme sırasında alınan toksinlerin DNA’ya saldırması sonucunda oluşmasıdır. Bu serbest radikallerle savaşmak için vücudun zeytinyağında bulunanlar gibi vitamin ve antioksidanlara ihtiyacı vardır.
Ayrıca, zeytinyağı içeren beslenme şeklinin barsak kanserine yakalanma riskini azalttığı rapor edilmiştir. Zeytinyağının kansere karşı koruyucu etkisi, miktarı ne kadar çok olursa olsun tüketilen sebze ve meyvelerden daha fazladır.
Yapılan araştırmalar, zeytinyağının kalın barsak kanserine karşı da koruma sağladığını ortaya çıkarmıştır. Son zamanlarda araştırmacılar yağların metabolik etkileri üzerinde yoğunlaşmışlardır; özellikle de kronik karaciğer rahatsızlığı ve Crohn hastalığı olarak da bilinen barsak hastalığına karşı zeytinyağının koruyucu etkisi üzerine araştırmalar yapılmıştır. Sonuçlar, zeytinyağının kanser öncesi lezyonları önlemedeki etkisine dikkat çekiyor. Analiz edilen üç farklı diyet tipi sonrasında araştırmacılar çeşitli sonuçlara varmışlardır. Zeytinyağı ihtiva eden diyetin çeşitli kanser lezyonlarını ve gelişmekte olan tümörlerin sayısını fark edilir oranda azalttığı, bunun yanında tümörlerin daha az saldırgan olduğu gözlenmiştir.
Bu faydalı etkileri, zeytinyağında hakim tekli doymamış yağ asidi olan oleik asitle ilişkilendirebiliriz. Bu yağ asidinin, tümör oluşumu ve gelişiminde anlamlı bir rol oynayan arakidonik asitten türeyen prostaglandin üretimini azalttığı gözlenmiştir. Bununla birlikte, zeytinyağının içerdiği antioksidanlar, flavanoidler, squaleneler ve polifenoller gibi diğer bileşenlerin pozitif etkileri gözardı edilemez. Bunlardan squalene bileşeninin deride oluşan kötü huylu bir tümor olan melanomayı azaltan etkiler gösterdiğine inanılır.
Zeytinyağı, kanseri önleyici etkileri deneysel yöntemlerle kanıtlanmış olan sebzelere de tat katar. Günümüzde araştırmalar zeytinyağının özellikle çocukların karşılaştığı lösemi ve skuamöz hücreli kanser gibi çeşitli hastalıklara olan etkisine odaklanmıştır.
Zeytinyağının çeşitli kanser türlerine karşı önleyici veya yok edici etkileri konusunda sahip olduğumuz somut bilgiler halen eksik olmakla birlikte, bu konuda keşfedilmesi gereken çok şey vardır. Herşeye rağmen, günümüzdeki bilgilere dayanarak zeytinyağının kanser oluşumunun farklı evrelerinde değişen etkiler gösterdiği söylenebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi